loader image

Miletos Antik Kenti

  /  Miletos Antik Kenti

Miletos Antik Kenti

Uygarlığın, kültürün, sanatın, bilim ve felsefenin başkenti 3500 yıllık Miletos

Uygarlığın, kültürün, sanatın, bilimin başkenti Milet (Miletos), 3 bin 500 yıllık geçmişiyle insanlık tarihinin en önemli kentlerinden birisidir. Pozitif bilimin temeli kabul edilen, doğayı sorgulayıp, gözlemleyen, düşünerek anlamaya çalışan insanların yurdudur. “Filozoflar şehri” olarak da bilinen Milet, filozoflar Thales, Anaksimandros ve Anaksimenes ile şehir plancı Hippodamos gibi tarihe mal olmuş birçok şahsiyet yetiştirmiştir. 2 bin 600 yıl önce özgür düşüncenin hâkim olduğu Milet, cazibe merkezi olmuş, İyonia uygarlığının en büyük kenti haline dönüşmüş, dünyanın dört bir tarafından insanların geldiği, yaşadığı kozmopolit bir yer, uygarlık başkenti olmuştur.

 

Eşsiz güzellikteki kalıntılar ve ilginç eserler barındıran Milet Müzesi, ziyaretçiler için etkileyici bir arkeolojik alandır. Özgür düşüncenin hüküm sürdüğü ve bilimin doğduğu bu kadim topraklardaki, bir zamanlar filozofların yaşadığı Milet’in büyüleyici atmosferi ve doğası, entelektüel zevkin yaşanacağı ayrıcalıklı bir kültür bölgesidir.

Milet, Menderes Ovası’nın güneybatı sınırında, Söke ile Didim arasında, trafik yoğunluğu olmayan bir bölgede yer alır. Çevresinde büyük şehirler yerine, birkaç güzel köy bulunmaktadır: kuzeyinde Doğanbey, batısında Batıköy, güneyinde Akköy ve hemen yanında Balat. “Balat” adını, Milet’in geç antik adı olan Palatia’dan almıştır. Dilek Yarımadası Millî Parkı, Milet’in batısındaki Menderes deltasına kadar uzanır. Milet Antik Kenti, konumu ve çevresindeki küçük yerleşimlerin etkisiyle pastoral bir karaktere sahiptir.

Kentin Tarihi

Bir zamanlar İonya’nın en büyük kenti olan Miletos, MÖ 7. yüzyılda bir liman kenti ve ticaret merkezidir.

 

Milet, antik dönemlerde, 6. yüzyılın başlarındaki bir düşünce okulu olan İyonia Doğa Felsefesi’nin beşiği olarak tanınırdı. Körfezin girişinde yer alan Milet, Akdeniz ve iç şehirlerarasındaki ticaret yollarının kesiştiği bir merkezdi. Fakat Perslerin kenti istila edip yıkıma uğratması sonucu önemini yitirir. Bizans döneminde Büyük Menderes Nehri’nin getirdiği alüvyonlarla denizi dolan ve zamanla bataklığa dönüşen kentte hastalıkların da baş göstermesiyle yerleşim azalmaya başlar. Alüvyonların etkisiyle denizle bağlantısı kesilen ve denizden yaklaşık 10 km. içeri giren kent, önemini tamamen kaybeder.

 

MS 13. yüzyılda Palatia (Milet), Menteşeoğulları Beyliği’nde bir liman kenti olarak büyük önem kazanmış, bu dönemde şehirde kervansaraylar ve camiler yapılmıştır. Bu camilerden İsa Bey Camii Külliyesi, 2008-2011 yılları arası restore edilmiştir. 15. yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına girdiği dönemde ticaret trafik rotalarının değişmesi ile Palatia (Milet) limanları bölgelerarası önemini yitirmiştir. Meşhur Milet kentinden geriye “Balat” köyü kalmıştır.

 

Köy, 1955 yılında bir deprem sonrasında, eski şehir alanının güneyinde bulunan bugünkü yerine taşınmıştır.

 

Günümüzde antik kentte tiyatro ve üzerine konuşlandırılmış kale ile birlikte kervansaray, Faustina hamamı, Serapis tapınağı, agoralar, İlyas Bey Külliyesi, liman anıtı ve şehir alanı kalıntıları ziyaret edilebilmektedir.

 

FELSEFENİN BAŞLANGICI; MİLETOS OKULU FİLOZOFLARI; THALES, ANAKSİMANDROS, ANAKSİMENES

 

Antik dönemde ilçemiz sınırları içinde yaşamış olan üç büyük düşünür, düşüncelerinde mitos, yani mitolojik efsaneler yerine gözleme yer vererek logos temelli, yani mantıksal felsefe temelli düşünme biçimleriyle günümüzdeki bilimsel gerçeklerin keşfine temel atarlar.

 

Milet Okulu, felsefe tarihinde hem felsefenin başlangıç evresini oluşturur, hem de doğa felsefesi olarak adlandırılan felsefi eğilimin öncüsüdür. MÖ 600’lerde ortaya çıkmış ilk sistemli düşünme ve varoluşu temellendirme çabalarını ortaya koymuştur. Daha sonra Sokrates, Platon, Aristoteles gibi sistematik felsefenin kurucuları olan filozoflar bu okulun açtığı düşünce gelişimini değerlendirecektir.

 

Miletos Okulu düşünürleri doğa felsefelerinde evrenin oluşumunu, canlıların yaşamını, meteorolojik olayları aklın gücünün sınırsız olduğu inancıyla özgün bir şekilde soruştururlar.

 

Milet okulu, temsilcileri doğa filozofları olduğu ve sorularına madde temelli yanıtlar aradıklarından dolayı, başka bir açıdan da materyalist felsefenin ilk öncüsü sayılır.

THALES

Tarihin gerçek anlamdaki ilk filozofu ve bazı matematik keşiflerinin atfedildiği ilk bilim adamı kabul edilen Thales, MÖ 640 – 550 yılları arasında Milet’te yaşar. Thales, felsefi sorgulamaları ve bulgularıyla pozitif biliminin temelini atar. Ayrıca astronomi ve geometri bilgisi ve bilimsel çalışmalarıyla politik görüşleri ile batı toplumunun ilerlemesini sağlar.

ANAKSİMANDROS

Thales’in öğrencisi, Milet (İyonya) Okulu’nun ikinci filozofu Anaksimandros, MÖ 610-546 yılları arasında yaşar. Anaksimandros da deneysel ve mantıksal felsefi düşüncesi, evrenin oluşumu hakkındaki savunmalarıyla bilim devrimine zemin hazırlaması, Evrim Teorisi’nin temellerini atması ve bilimsel çalışmaları açısından önemlidir.

ANAKSİMENES

Anaksimandros’un öğrencisi, Milet (İonya) Okulu’nun üçüncü ve son filozofu Anaximenes, MÖ 550- 480 yılları arasında yaşar. Anaksimenes de varlık sorununa mantıksal felsefe ile yaklaşır. Varoluş sürecinde ilk defa ruh ve madde kavramları; dört temel ögeleri konu edinerek felsefe alanına önemli bir fikir ve yenilik kazandırır.

Araştırma Tarihçesi

Milet’te arkeolojik araştırmalar, 19. yüzyılın sonlarında başladı. Milet’in bazı heykelleri ve mimari parçaları, bugün Berlin Müzeleri’nde sergilenmektedir. Berlin’e neredeyse tamamen taşınmış olan ünlü bir anıt, Roma dönemine ait Milet Agora Kapısı’dır. İlk kazılardan elde edilen buluntuların büyük kısmı, İstanbul ve İzmir Arkeoloji Müzelerinde depolanmakta ve sergilenmektedir. Günümüzde ele geçen buluntular, 2011 yılında açılmış olan yeni Milet Müzesi’nde sergilenmektedir. Milet’teki üniversite kazıları, günümüzde Hamburg Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir ekip tarafından sürdürülmektedir.

Tiyatro

Ziyaretçi otoparkının tam karşısında yükselen tiyatro, MÖ 4. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş, 1. ve 2. yüzyıllarda önemli ölçüde genişletilmiştir. Cavea bölümü o kadar büyüktür ki yalnızca Milet’te değil, bütün Menderes Ovası’nda bir nirengi noktası oluşturur.

Agora

Helenistik dönemde, Güney Agora’yı çevreleyen geniş stoalar inşa edilmiştir. Agora, bugün yemyeşil tarlaların altında gizlenmiş olsa da stoaların masif altyapıları arazide rahatlıkla görülebilmekte, Helenistik ve Roma dönemlerindeki şehir merkezinin büyüklüğü hakkında bir fikir vermektedir.

Faustina Hamamı

Milet tiyatrosuna sadece 150 metre uzaklıkta olup; Roma İmparatoru Marcus Avrelius tarafından yaptırılmıştır. İmparator’un eşi Faustina adına yaptırdığı bu hamam belli dönemlerde onarımdan geçmiştir.

 

Burada bulunan Nusa heykelleri şu anda İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Hamamın büyük bir havuzu ve havuzun kenarında çeşme olarak kullanılan bir aslan heykeli ise Milet Müzesi’nde bulunmaktadır.

 

Faustina Hamamı oldukça iyi korunmuştur. Son yıllarda gerçekleştirilmiş olan kapsamlı restorasyon çalışmalarından sonra bu komplekslerin büyüklüğü, mekânsal çeşitliliği ve zengin iç donanımları ortaya çıkmıştır. Kentte Faustina Hamamı dışında, Humeitepe ya da Capito Hamamları gibi büyük hamamların yanında, İlyas Bey Camii’nin güneyindeki Güney Şehir Hamamı gibi çok sayıda küçük hamam da bulunmaktadır.

Ulaşım

Antik kente özel aracınızla ya da taksiyle Söke – Balat ya da Söke-Didim karayolu üzerinden ulaşabilirsiniz.

Giriş

Haftanın her günü, kışın 08.30-17.00, yazın 08.00-19.00 saatleri arası ziyarete açıktır. Milet Ören Yeri’nde Müzekart geçerlidir. Ancak Müzekart’ı olmayanlar için giriş ücreti, 2019 yılı için 12 TL’dir.

 

Benzer İçerikler

Sosyal Medyadan Bizimle İletişime Geçin!
error: Content is protected !!